Tanımı: hayat boyu süren ama doğru tedavi ile kontrol altına alınabilen karmaşık, Kişinin düşüncesini, hareketlerini, gerçeği algılamasını çarpıtan ve sosyal ilişkilerini bozan, ciddi bir beyin hastalığıdır.
Nedenleri: Genetik yatkınlık ile bilişsel ve çevresel birtakım faktörlerin bir araya gelmesiyle oluşur. Yapılan çalışmalar, şizofreni hastalarının biyolojik akrabalarının şizofreni ve şizofreni spektrum bozuklukları için artmış risk taşıdıklarını göstermişlerdir. Şizofreni fizyopatolojisinde yer alan etiyolojik süreçler tam olarak bilinmemektedir. Çevresel faktörler arasında doğum öncesi veya sonrası komplikasyonlar, fiziksel travmalar vs. sayılabilir. Bu faktörler şizofreni riskini arttırmakla birlikte, bu artış oranı oldukça düşüktür. Amfetamin ve metamfetaminin ve esrar kullanımının şizofreni benzeri psikozu tetiklediği bilinmektedir. Ergenlikte yoğun kannabis kullanımının daha sonra şizofreni ve benzeri psikotik bozukluk gelişmesi riskini arttırabileceği net olarak bilinmektedir. Kannabis tek başına şizofreninin nedeni olmasa da genetik yatkınlığı olan bireylerde önemli bir risk faktörüdür. Şizofreni bilinen en eski ruh sağlığı sorunlarından biridir. Şizofreni nadir görülen bir hastalık değildir. Türkiye’de 300 Bin’den fazla kişide bulunduğu düşünülmektedir. Dünyadaki tüm ırk ve kültürlerde bu hastalığa rastlanır.
Belirtileri: Şizofreni hastalarında beceri ve kişilik değişliklerini içeren birçok semptom vardır, ve değişik zamanlarda farklı davranışlar sergileyebilirler. Hastalık kendini ilk kez gösterdiğinde semptomlar genellikle ani ve şiddetlidir. En yaygın şizofreni belirtileri üç grupta toplanabilir: pozitif belirtiler, dezorganize belirtiler ve negatif belirtiler. Rahatsızlık belirtileri genelde 15-25 yaş aralığında ortaya çıkar. Bu yaşlarda ortaya çıkacak ilk işaretler tipik ergenlik davranışları nedeniyle göz ardı edilebilir.
Pozitif Belirtiler: Pozitif kelimesinden Hastalık ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir anlam verilmemelidir. Şizofreninin “pozitif” belirtileri, sağlıklı insanlarda görülmeyen psikotik davranışları işaret eder.
Halüsinasyonlar: Halüsinasyonlar gerçek gibi görünen fakat zihinde yaratılmış deneyimlerdir. Çevrede bulunanların görmediği objeler görme, duymadığı sesler duyma ya da almadığı kokular alma, ağızda “tuhaf” tat hissi ve bedenine dokunan olmasa da temas hissi gibi gerçek dışı şeyler algılanır.
Hezeyanlar-Delüzyonlar: Aksine kanıt ya da gerçeklere rağmen takıntılı biçimde belirli inanç ve düşüncelere sahip olma ve bunları değiştirememe durumudur.
Negatif Belirtiler: Negatif kelimesi şizofreni hastalarındaki belirli normal davranışların eksikliğini yansıtır.
Düşünme ya da konuşmada dağınıklık, konuşurken konudan konuya atlama, uydurma kelime ve ifadeler kullanma, dürtülerini kontrol edememe, garip duygusal tepkiler, duygu ve ifade eksikliği, hayata karşı ilgisizlik ve sosyal izolasyon, bir işe başlayamama ya da devam ettirememe, gündelik aktiviteleri yerine getirmede zorluklar, Katatoni (çok uzun bir süre kişinin aynı pozisyonda hareketsiz kalması).
Dezorganize Belirtiler: kişinin net olarak düşünme ve doğru reaksiyon verme becerisinin olmaması ile ilişkili bulgulardır.
Örnek olarak; iletişim kurmayı zorlaştıran, anlamsız kelimeler kullanması, anlamı olmayan cümleler kurması, bir düşünceden diğerine ani geçişler, hareket yavaşlığı, karar verememe, anlamsız şeyler yazmak, tekrarlayan anlamsız hareketler (daireler çizerek yürümek gibi).
Tedavi: şizofreni hastaları kendilerine zarar verebilir. Şizofreni hastaları arasında genç yaşta ölümün birinci nedeni intihardır. Genç yaşta başlaması, uzun sürmesi hem hastalarda hem ailelerinde travmatik etkilere sahip olması ve toplumun kabullenmedeki güçlüğü (stigma, etiketleme) hastalığın sosyal yönünü daha da ağırlaştırmaktadır. Şizofreni hastalarında madde ve alkol kullanımı şiddet davranışlarına neden olabilir. Şizofreni hastaları düzenli ve etkili tedaviden oldukça yüksek düzeyde fayda görürler. Tedavi ile hasta ve hasta yakınlarının yaşamlarında çok yüz güldürücü değişiklikler gözlenmektedir. Şizofreni hastalığının tedavisinde ilk aşamada ve öncelikli olarak ilaç tedavisi yer alır. Hastalığın tedavisinde antipsikotik ilaçlar kullanılır. Antipsikotikler şizofreninin açık psikoz belirtilerini çok büyük ölçüde, negatif belirtilerini de oldukça azaltır. Relaps (yenileme) önlenmesi; ilaç tedavisinin devamlılığı ile sağlanır. Oral tedaviyi kabul etmeyenlere kas içi depo ampul yapılabilir.Ailenin hastalık hakkında bilgilendirilmesi relapsları azaltmada etkin olmaktadır.