Sınav kaygısı; öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan “yoğun kaygı” olarak tanımlanabilir. Psikiyatrik tedavi son derece etkili ve güvenilir bir çözümdür. Aile hekimi ve rehber öğretmenden başlayarak sorunları çözmek en akılcı yöntemdir.
Her psikiyatrik ilaç bağımlılık yapmak, bu konudaki yanlış anlaşılmalar tedavinin alınmasını engellemekte veya geciktirmektedir.
Zamanında müdahale ile dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun, öğrenme bozuklukları ve sınav kaygısının önüne geçilebilir. Sorunlar daha kolay ve daha az zarar ile atlatılabilir.
Çoğu kişiye göre çocuklarımızın sınav başarısızlığı “çalışmamasından” kaynaklanmaktadır. Oysa başka nedenleri olabilir. Öncelikle beyin organik bir yapıdır. Yapı taşları eksikse iyi çalışamaz. Hormonlar, vitaminler, kan şekeri değişiklikleri, EEG’de dalga bozuklukları gibi pek çok bozukluk ve eksiklik beynin işlevini etkiler.
Kaygı bozukluklarının ve dikkat eksikliğinin temelinde tiroid hormonlarındaki düzensizlikler, düşük demir düzeyi, B12 vitamini ve folik asit eksiklikleri, D3 vitamini eksiklikleri gibi pek bir çok biyolojik neden yatabilir.
Bu kan tahlillerinin çoğu aile hekimince yapılabilir. Diğerleri hastanenin çocuk, dahiliye, nöroloji, psikiyatri ve çocuk-ergen psikiyatri bölümlerinde yapılabilir. Kaygı bozukluklarının tedavisinde olduğu gibi sınav kaygısı ve dikkat eksikliğinin tedavisinde de öncelikle altta yatan biyolojik nedenler araştırılmalı ve tedavi edilmelidir.
Çocuğunuz bu belirtileri yaşıyorsa, kaygı düzeyi; hem performansını hem de genel sağlığını etkileyecek düzeye gelmiş diyebiliriz.
Sayfa içeriği bilgilendirme amaçlıdır. İlk adım olarak aile hekiminize danışabilirsiniz.