Pika besleyici değeri olmayan veya besin olmayan maddelerin düzenli ve aşırı miktarda yenmesi ile karakterize bir yeme bozukluğudur. Pika çocukluk yaş grubunda daha fazla olmak üzere tüm toplumlarda ve yaş gruplarında görülebilir. Tipik olarak, küçük çocuklar boya, sıva, iplik, saç ve kumaş parçaları yiyebilir, büyük çocuklar toprak, hayvan dışkısı, taş, silgi ve kağıt yiyebilirler. Hamilelik sırasında pika davranışı dünya çapında bildirilmiştir ve en yaygın olarak kırsal ülkelerde ve düşük gelirli ailelerde bulunur. Hamile ve postpartum dönemde olan kadınların araştırıldığı bir meta analizde pika prevalansı %27.8 saptanmıştır.
Nedenleri:
Psikososyal ve biyokimyasal faktörler ön plandadır. Pikanın, özellikle uyaran azlığı ve ebeveyn ihmalinin olduğu ortamlardan öğrenilmiş bir davranışın sonucu olarak ortaya çıkabileceği öne sürülmektedir. Düşük sosyoekonomik düzey, ihmal, istismar, yetersiz anneçocuk etkileşimi ile pikanın güçlü ilişkisi gösterilmiştir. Düşük sosyoekonomik düzey, ihmal, istismar, yetersiz anneçocuk etkileşimi ile pikanın güçlü ilişkisi gösterilmiştir. Erişkinlerde pika özellikle demir eksikliğinin en fazla görüldüğü gebelik dönemi ile ilişkilidir. Gebelikteki pika, azalmış demir depoları ya da düşük hemoglobin değerleri ile ilişkili bulunmuştur. Pika sıklıkla mental retardasyon ve gelişimsel sorunlarla ilişkilidir. Genel popülasyona nispeten zeka geriliği olan çocuklarda daha sık görülmekte olup zeka düzeyi düştükçe pikanın sıklığı da artmaktadır. Dünyada pikanın çok farklı tipleri görülmekte olup ülkemizde anemi ve primer hipotiroidi tanısı ile kömür yeme alışkanlığı olan farklı bir olgu bildirilmiştir.
Tanı:
Pika davranışları sıklıkla 12-24 aylıkken başlamaktadır. Mevcut yeme sorununun şiddeti ve tüketilen maddenin doğasına göre sekonder zehirlenme, enfeksiyon, gastrointestinal bulgular ve dental (ağız ve diş sağlığı sorunlerı ) sorunlar ortaya çıkmaktadır. Birçok olgu ciddi bir komplikasyon gelişene kadar tanı konamamaktadır.
Gelişimsel engelli çocuklar birçok problem davranış biçimi için daha fazla risk altında olsa da pika özellikle yaşamı tehdit eden tıbbi sonuçlarla sonuçlanabilmesi nedeniyle önemlidir. Ciddi ve potansiyel olarak ölümcül olan tıbbi komplikasyonlar arasında barsak tıkanıklığı ve perforasyon, boğulma, paraziter enfeksiyonlar ve zehirlenme sayılabilir. Daha az tehlikeli tıbbi konular ise beslenme yetersizliği, ağız ve diş sağlığı sorunları, irritabl bağırsaklar, genişlemiş kolon ve kabızlıktır.
Pika aynı zamanda sosyal damgalanmaya da yol açabilir, bunun ardından sosyal izolasyon potansiyel olarak pika maddelerini arama ve alma davranışını arttırabilir.
Klinik görüşmeler yoluyla veya standart bir değerlendirme kullanılarak konulabilir. Pika sıklıkla otizm spektrum bozukluğu ve mental retardasyonda ortaya çıkmakta olup klinik açıdan dikkat çekecek şiddete ise pika tanısı konulmaktadır. Kapsamlı gelişim öyküsü, yaşam çevresi, mevcut tıbbi durum, yenilen maddeler sorgulanmalıdır. Tam kan sayımı, demir düzeyi incelenmelidir. Pikası olan olgular değerlendirilirken çocuğun fiziksel ve zihinsel durumuyla birlikte aile işlevselliği de değerlendirilmelidir. Pikanın ayrıcı tanısında diğer beslenme bozuklukları, demir eksikliği ya da çinko eksikliği akla gelmelidir.
Tedavi:
Tedavilerde psikososyal, çevresel, davranışsal ve aile rehberliği yaklaşımları öne çıkmaktadır. Çalışmalarda çeşitli davranışsal tedavi yöntemlerinin pikayı azalttığı ve tedavi başarısının %80’lere yaklaştığı gösterilmiştir. Bu yöntemlerden bazıları; pozitif ve negatif pekiştirme, yenebilir olmayan maddelere erişimin fiziksel olarak kısıtlanması, alışkanlığı tersine çevirme, sistematik duyarsızlaştırma olarak sıralanabilir. Tedavide pikaya yönelik psikoeğitimin önemli yeri vardır. Çocuğa bakım verenler, pikanın kurşun zehirlenmesine varan komplikasyonları hakkında uyarılmalıdır. Ailenin olgunun ne yediğini denetlemesi, boya gibi kurşun içeren maddeleri yemesini önlemek açısından olguyu izlemeleri gerektiği aktarılmalıdır. Ailenin sosyal desteğinin artırılması, güçlüklerini gidermelerine yardımcı olunması ve böylelikle anneçocuk ilişkisini iyileştirmek tedavinin önemli bir parçasıdır. Besin takviyeleri genellikle gelişimsel geriliği olan veya olmayan bireylerde pika
yı azaltmak için kullanılır. Pika diğer hastalıklara sekonder ise, altta yatan hastalığın tedavisi gereklidir. Demir eksikliği olan olgularda demir tedavisi sıklıkla önerilmekte olup bir çok olguda pikayı azalttığı gösterilmiştir. Pikanın farmakoterapisine yönelik şimdiye kadar yapılan çalışmalarda, impulsif ya da obsesif-kompulsif davranışlarla karakterize olan diğer psikiyatrik bozuklukların pika ile ortak özellikler gösterdiği görülmektedir. İlaç tedavisi olarak; seçici Serotonin gerialım inhibitörleri kullanılırken, yapılan çalışmalar sonucunda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun stimülanla tedavi edildiği olgularda pikanın da azaldığı saptanmıştır.
Bir aydan uzun süre boyunca gıda olmayan maddeleri yeme alışkanlığı bulunan bireylerin mutlaka bir hekime danışmaları gerekmektedir.
Sayfa içeriği bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için lütfen hekiminize danışınız.
Kaynak: https://www.journalagent.com/kpd/pdfs/KPD-50570-REVIEW-KACAR.pdf