KORONAVİRÜS VE ÖNLEMLER

Şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2 (SARS-CoV-2 [1]), Çin anakarası dışındaki 30’dan fazla ülkeye ve bölgeye yayılmış durumda. Şu anda, Singapur uzmanlığı ile hastalığı yavaşlatabilmiş durumda, ancak Güney Kore, İtalya ve İran‘daki yeni vaka sayıları ve Japonya‘daki vakaların geniş ulusal dağılımı, virüsün sınırlama çabalarımızı aşabileceğini gösteriyor.

KAYNAK : https://dediydim.blogspot.com/2023/01/salgnn-geldigini-dusunuyorsun-peki-ne.html?fbclid=IwAR1zzMNU4_Z2RzMHi8b-45T-4aXeYr1UyWujw8H74dyxp4Fh8DjGsdh_rBs

Şubat sonu itibariyle bir salgın içinde değiliz
Şimdilik, SARS-CoV-2’nin toplumda yaygın bulaşmasının yaşandığı bir çevrede olmama ihtimaliniz daha yüksek. 2023 koronavirüs hastalığı olan vaka sayısı (COVID-19) bu hızla artmaya devam ederse ve bunların çoğu bulaşma kaynağına kadar izlenemiyorsa, bazı ülkelerde (Türkiye dahil) COVID-19’u sınırlı tutma çabaları başarısız olacaktır.

Er ya da geç pandeminin (salgının) ana aşamasında olacağız; etkili bir şekilde bulaşan bu patojen virüs salgını, iki veya daha fazla ülke topluluğu içinde, ilk kaynak olan Çin’in dışında, yaygın olarak görülüyor. [1] Muhtemelen korkutucu bu salgın kelimesini kullanmak mutlaka hastalığın ağır olduğu anlamına gelmez. Şu an olasılıklar hakkında konuşma ve planlama aşamasında olduğumuzu kabul edelim. Yoksa olası bir salgında şaşkınlık halinin ne kadar panik ve korku ortaya çıkartacağını bilemeyiz.

Bir defa olası senaryolara karşı ön alalım.

Varsayımlar ve önem derecesi
Bu yazı, bir noktada bir salgının meydana geleceği ve 1. Dalganın önümüzdeki haftalarda ve aylarda yaşadığımız her yerde bizi etkileyeceği varsayımına dayanmaktadır.

COVID-19 salgınının ne kadar şiddetli olacağını kesin olarak bilmiyoruz. Pandemik İnfluenza Senaryoları İçin Avustralya Sağlık Yönetim Planı’ndaki tanımlara göre, şiddetli değil, hafif veya belki de orta şiddette bir pandemi olduğunu varsayabiliriz. [4] Ancak, aynı soruları soran, vakaları tanımlayan ve SARS-CoV-2’yi aynı şekilde test eden ülkelerde yayılma ve sonuçlarını görene kadar kesin konuşamayız.

SARS-CoV-2’nin insanlara etkili bir şekilde bulaştığını 1 kişinin çok kişiyi hasta edebileceğini biliyoruz, ancak semptomlar mevsimsel grip gibi olabileceğinden (“sessiz” veya fark edilmeden geçip gitme) bulaşan virüsün bir sonraki enfekte kişide ortaya çıkması daha uzun sürebilir. Ayrıca, elimizde antiviral veya aşı olmadığını da biliyoruz ve toplumda herhangi bir bağışıklık olmadığı için tüm nüfusun (hepimizin) enfeksiyona karşı savunmasız olacağından eminiz.

Şimdi plan yapıp ve harekete geçmek, gelecek olanla ne kadar iyi başa çıkıp, kontrol edebileceğimiz anlamına geliyor.

Etkinliklerin iptal edildiğini veya okulların kapalı olduğunu görürsek bunun daha korkutucu bir şey değil, yayılmayı yavaşlattığından emin olabiliriz. Umarım, o zaman bu durum yetkililer tarafından açık bir şekilde açıklanır.

Erteleme ve iptaller ihtimal dahilinde olsa da kesin olacak demek değildir. SARS-CoV-2’nin ne kadar hafif veya şiddetli olacağını bilmiyoruz ve her bölge neyin uygun – ve uygulanabilir olduğuna ilişkin – muhtemelen biraz farklı kararlar verecek. Olası durumlarda nasıl tepki verebileceğimizi şimdiden düşünmek, o noktaya gelirsek kararların daha hızlı karar alınmasına yardımcı olacaktır.

Çok sayıda insan hastalanırsa neyle karşılaşırız?
Bir pandemiye girersek, çok sayıda ülkede çok sayıda insan hastalanacak. Sadece bir hafta boyunca ateş ve öksürükle evde kalınabilir. Ancak COVID-19 daha şiddetli ise, daha büyük bir etki göreceğiz.

Ailenizden bir kişi hastalandığında, bir veya daha fazla kişi bakım sağlayacak ve daha fazla insanı işgücünden düşürecek. Aynı etki, çocukların okula devam edememesi durumunda da ortaya çıkabilir. En kötü durumda, yaygın hastalık, kamyon, tren, otobüs ve taksi ile ulaşımı, elektrik, su veya diğer devlet hizmetlerinin aksaması ve okullarda eğitim veya hastanelerde sağlık çalışanı azalması anlamına gelecektir. Daha önce dünya genelinde salgın yapan 2009 H1N1 “domuz gribi” salgını sırasında bu durumla karşılaşmadığımızı da hatırlayalım. Yani bu durum kesin değil ancak tedarik zincirleri çeşitli şekillerde etkilenebilir.

Yetkililer, en hasta insanlara bakmak için gerekli olan hastanelerin aşırı yüklenmesini önlemek için COVID-19’un hızını azaltmaya çalışacaklar. Kamu toplantıları – maçlar ve konserler – okullar ve çocuk bakım merkezleri tatil edilebilir veya iptal olabilir. Bunların amacı insanları birbirinden uzak tutmak ve virüsün hızla yayılmasını zorlaştırmak olacak. Böylece elimizdeki en büyük güç olan sağlık kurumları üzerine binecek yükün azaltılması hedeflenecek. Yine, bu kararlar bölgeler arasında farklılık gösterecektir ve umarız gerekmeyecek.

Bir aşımız olduğunda, SARS-CoV-2’nin etkisini hafifletebiliriz, ancak güvenli bir aşı yapmaktan aylarca uzaktayız.

Her şey planı

Şu anda dünyanın pek çok yerinde devam eden planlamaların birçoğu, hastaneler üzerindeki yükü tahmin etmemiz ve günlük yaşam üzerinde sayısız etkiyi modelleyerek temel hizmetleri destekleme için gereken ihtiyaçları hesaplama etrafında dönüyor; en kötüsü için plan yap ve en iyisini um. Hedef bu.

Herkes kesin vaka sayısını biliyor ancak ölüm sayıları tam olarak kesin değil. Bu, modellemeler büyük olasılıkla gerçekleşmesi muhtemel olandan en az muhtemel olanlara kadar giden bir çerçeveyi planlamak için yetkililere seçenekler sunar. En az ilgili sonuçlardan en yıkıcı sonuçlara kadar. Ve buna göre planlıyoruz. Bu süreçte, birçok genelge, plan ve belge yazılır, ancak bunlardan çok azı toplumun parçası olan sizin (ya da bizim) için yapılacakları içermektedir.

Toplumun neler yapabileceği hakkında konuşmak biraz zaman alacak gibi görünüyor. Bunun bir nedeni şu anda birçok uzmanın salgın hazırlıkları çalışması ile boğuşmasından dolayı. Çünkü bu salgın hala sadece 8 haftalık; henüz kafeini keşfeden bir genç gibi hareket ediyor. Yine de, geçen hafta sonu ve hafta sonu boyunca, pandemik farkındalık ve artan iletişimin alarm zilleri çalmaya başladı.

Peki ne planlayabilir ve yapabiliriz?

Bunu iki ana kategoriye ayıralım.

  1. Enfekte olma riskimizi azaltmak
  2. Temel gıda ve ürünlerin tükenme şansını azaltmak

Enfekte olma riskimizi azaltmak
Birkaç şey yapabiliriz ve muhtemelen hepsini daha önce duymuşuzdur ancak duymak her zaman yapmak olmuyor. Bizi enfeksiyondan korumayı garanti etmeyebilir ancak riskimizi azaltabilirler. Tüm bu önlemler her sene olan grip mevsiminde grip virüsü enfeksiyonundan kaçınmak ve yaşadığımız bölgede dolaştığı bilindikten sonra SARS-CoV-2’den kaçmak için de yararlıdır.

UNUTMAYIN: Virüs ortalıkta dolaştığı sürece ve daha önce hiç enfekte olmadıkça, COVID-19 ile sonuçlanan enfeksiyona maruz kalırsınız. Enfeksiyon kapana kadar sizi ağır hastalıklardan koruyacak olan bu önlemler hayatınızın geri kalanı için de koruyucu olacaktır. COVID-19 çoğunlukla hafif bir hastalıktır, ancak vakaların yaklaşık %20’sinde ciddi pnömoniye neden olarak haftalarca sürecek ve bu vakaların bir kısmında da hastanede ölümle sonuçlanabilecek.

O nedenle ELLERİNİZİ SIK SIK YIKAYIN ve ALKOL BAZLI TEMİZLEYİCİLER KULLANIN.

SARS-CoV-2 enfeksiyonu riskimizi azaltmak için yapabileceğimiz şeyler var.

Yüze doğru öksürme/hapşırma, el sıkışmak veya damlacık sıçraması ve “bulaşma bölgesi” aralığında olmaktan kaçınmaya çalışıyoruz

Sabun ve su ile kurutun veya alkol bazlı bir el ovun ve havayla kurutun

Elinizi yıkanmadığınızda parmaklarınızın üzerinde virüs olması ihtimali vardır ve ağzınıza, burnunuza veya gözlerinize dokunursanız / ovarsanız, virüsü alıp yanlışlıkla kendinize bulaştırabilirsiniz. Bunu uygulayın; unuttuğunuzda başkalarının hatırlatmasını sağlayın. Bunu bir oyun haline getirin.

Maske hastalığı bulaştırmanızı önler. Bu nedenle önemlidir. Sağlık kurumlarına giderken maske takmak faydalı olabilir. Sağlık çalışanları kullanıldığında enfeksiyondan da korur ancak esasen deneyimsiz kullanıcılara sahte bir güvenlik hissi verebilir. Halk tarafından giyildiğinde enfeksiyonu güvenilir bir şekilde önlemek için maskenin koruyucu olduğunu gösteren pek de kanıt (hala!) yoktur. Maske özellikle hasta bir kişinin virüsü yaymasını azaltmak için faydalıdır ve bu bir başkasını hastalandırmanızı ve bunun kötü sonuçlarını önleyecektir.

Siz veya sevdiğiniz biri hastalanırsa, güncel uygulamaları takip edin. Bir doktora, sağlık ocğına veya hastaneye gitmeden önce onları arayın ve ne yapacağınız konusunda telefonla tavsiye alın. Umarım, bu mesaj sizin için zaten geçerlidir.Buna virüs ortalıkta yaygınlaştıktan sonra daha çok ihtiyaç duyacağız.

Gıda ve önemli ihtiyaçların eksikliği riskimizi azaltmak – 2 haftalık liste
Burada yapacağımız, bakkalda, markette veya bir internet sipariş sisteminde olası bir mal kıtlığının etkisini en aza indirmeye çalışmak.

Ama lütfen hemen panik yapmayın ve stokçuluk yapmayın! 2-3 haftalık ihtiyaç yani standart pazar alışverişinin 2 katını aşmaya gerek yok.

Dünyanın çoğunda yaygın bir SARS-CoV-2 bulaşı görünmüyor, bu yüzden şimdi liste yapmak, bir aynı bir deprem çantası gibi “Salgın Zulası” hazırlamak ve bozulmayanlardan başlayarak yavaşça doldurmaya başlamak için harika bir zaman. Bunu kapalı tutun. Umarız gerekmeyecek ve zaten dokunmayacaksınız. Her hafta alışverişe gittiğinizde birkaçını alın. Daha sonra yemeyeceğiniz şeyleri satın almayın, 2 hafta boyunca ihtiyacınız olandan fazlasını almayın ve stoklamayın . Zombi filmleri kıyametinden bahsetmiyoruz ve büyük olasılıkla elektrik veya su kesintileri de görmeyeceğiz.

Ev halkının karbonhidrat, protein ve lif ihtiyacını karşılayan yiyecekler almaya çalışın. Ayrıca hastalanabileceklerin (ya da hastalandığınızda sizin) bakımını ve bulaşma riskini azaltacak temizlik malzemelerini el altında tutmayı hedefleyin.

Aşağıda, tedarikte daha büyük bir kesinti olması durumunda ihtiyacımız olan şeyleri listeledik; 2 hafta sürecek mini bir kiler gibi düşünün. Bunlardan bazıları çok daha uzun süre dayanır ve kriz anında stokta kalması için en öncelikli olmayabilecek öğeleri içeriyor:

Son dakika taze gıdalar listesi
Daha şiddetli bir salgında, tedarik zinciri sorunları taze gıdaların eksilmesi anlamına gelebilir. Dolayısıyla bu liste yukarıdaki listeye bir eklentidir ve sarf malzemelerinin (umarım kısa bir süre) ne zaman azalacağı veya durabileceğine dair bir ipucu varsa, satın alınacak son şeyler olmalıdır.

Yaşlılar ve COVID-19

Bugüne kadar, Çin’den alınan verilere (aşağıda) bakıldığında, COVID-19 kaynaklı ölümlerin çoğu (% 94) 50 yaşın üstünde görüldüve yarısından fazlası (% 51)  70 yaşın üstündekilerde oldu. Ölüm riski en fazla olan yaş grubu 80 yaşın üzerindedir.

İlaç kullanması gereken bir hastalığı (komorbiditesi) olan yaşlılarda, olmayanlara göre daha yüksek ölüm oranları görülmüştür. Çoğu Çin’de tespit edilen ve ağır da seyreden vakaların %80,9’u bir soğuk algınlığı gibi hafif olarak atlatıldı. % 20’si hala “ağır” hastalık olmasına rağmen bu iyi bir haber. Hafif vakalar semptom gösterdikleri andan itibaren yaklaşık 2 hafta içinde iyileşirken, ciddi vakaların iyileşmesi 3 ila 6 hafta sürebiliyor.

Bu nedenle, hem hastaneye yatış hem de ölüm açısından yaşlı nüfusumuz üzerinde büyük bir etki görebiliriz. Özel tesislerde yaşlı bakımı ihtiyacında olanları büyük olasılıkla sıkıntı çekecekler ve sevdiklerinize ziyaretler onları güvende tutmak için kısıtlanabilir. Yaşlı bakım merkezinde bulunan bir yakınınız varsa, merkeze sakinlerini benzer bir durum olan gripten koruma planları ve SARS-CoV-2 yayılmaya başlarsa ne yapacaklarını düşünüp düşünmediklerini sorun.

Anne-babanızın, dedelerinizin, anneanne ve babaannelerinizin kendilerinin bakımı için karar veremeyecekleri takdirde vekaletname kabul ettiklerini kontrol etmek önemlidir. Bunları organize etmek ya da düşünmek eğlenceli değil, ancak COVID-19 salgını görüp görmememiz durumu vazife haline getirebilir, bu yüzden bunu yapmak için bir hatırlatma olarak kullanın.

Salgın bir kelimedir, ona nasıl tepki verdiğimiz bize bağlıdır
Hepimiz hayatlarımız üzerinde biraz kontrol sahibi olmak istiyoruz, ancak bir virüs bu şekilde kapıyı çalmaya başladığında, bu kontrolün kaybını hissederiz. Yukarıdaki listeler aslında yapabileceğimiz bir şeydir.

Bunu ev  halkı olarak yavaş yavaş çalışmalıyız. Listeler hepimizin giderek kapımıza dayanan “o uzak ülkede olan şeylerin” mahallemiz söz konusu olduğunda bizi nasıl etkileyeceğine odaklanmasına yardımcı oldu. Bu süreç, işleri biraz daha tanıdık, biraz daha az bilinmez ve daha az korkutucu hale getirdi. Yukarıda yazanları dikkate alırsanız fazlasıyla işe yarayacak olacak bazı şeyler yaptınız. Hala riskler olduğunu biliyoruz ama onlardan sakince ve bir aile olarak bahsettik.

Tabii ki, bu pek çok bilinmezi ortadan kaldırmaz, ancak bilim bize daha fazla cevap verdikçe bunları yavaş yavaş azaltacağımızdan eminiz. Umarım, bu cevaplar hepimize düşük ölüm oranları, etkili antiviral ilaçlar ve yeni aşılar gibi iyi haberler getirir.

Bir salgın deneyimi yaşıyoruz ve paniğe gerek yok. 2009 yılında H1N1 “domuz gribi” salgınının bazı sevimsiz sonuçları oldu, ama hiçbir şekilde bir zombi kıyameti değildi.

Çin bize hazırlanmamız için zaman sağladı. Onların çabasını israf etmeyelim. Bunun yerine, planlama şapkalarımızı takalım ve hep birlikte olası soruna karşı çalışalım. Bu, tartışmasız hep birlikte olduğumuz ve birbirimizle dayanışacağımız nadir dönemlerden biri.

SARS-CoV-2 dinimizi, dilimizi, ırkımızı, cinsiyetimizi veya kıyafetlerimizi umursamaz. Virüsün tüm istediği insan hücrelerinde yuvalanmak ve çoğalmak.

Bu sorun hakkında endişeli olmak çok doğal ve aslında hepimiz için iyi bir şey.
Ama sorunu çözmek için işe koyulun.

Bu metin 25 Şubat 2023 tarihinde Ian M. Mackay tarafından kaleme alındı.Doçent Doktor Mackay Avustralya Quennsland Üniversitesinde virology alanında doktora yapmış ve 1992den bu yana virüsler üzerinde çalışıyor, çalışmalar yapıyor. Onunla ilgili daha fazla bilgiye ve yazının orjinaline web sitesinden ulaşabilirsiniz.

Bu yazı https://dediydim.blogspot.com/2023/01/salgnn-geldigini-dusunuyorsun-peki-ne.html?fbclid=IwAR1zzMNU4_Z2RzMHi8b-45T-4aXeYr1UyWujw8H74dyxp4Fh8DjGsdh_rBs

Sitesinden alınmıştır.

 

Bilgi amaçlıdır. Tanı ve tedavi için lütfen hekiminize danışınız.

Yazar:

Psikiyatri Uzmanı Dr. Sedat İrgil

Güncellenme Tarihi: 26.02.20024

Translate »