Malumunuz, çalışma hayatında stres kaçınılmaz. Fakat bunun sizi alt etmesine izin vermeyin!
Hepimiz stressiz bir iş hayatı hayalini kuruyor olsak da, maalesef böyle bir şey neredeyse mümkün değil. Her iş, stressiz olabileceğini düşündüğümüz işler dahi, stresten payını alıyor muhakkak. Ofis yaşamı ‘yapılacak çok fazla iş’ ve ‘sahip olunan az zaman’ baskısı altında fokur fokur stres kaynıyor. Bir de insan faktörünü ve özel hayatlardaki uzak hayalleri ekleyince, stres seviyesi sürekli kırmızı çizginin etrafında dolanıyor. Günün sonunda şu soruyla baş başa kalıyor insan: “Nereye gitti benim 24 saatim?”
Gerçek şu ki, çalışma hayatında stres, değişmez ve yerleşik bir unsur. Ve işleri zamanında yetiştirmemiz için motive eden ‘iyi stres’ olduğu gibi, negatif sonuçlara sebebiyet veren ‘kötü stres’ten de bahsetmek mümkün.
Gerçeklikle yüzleşmek gerek: İş hayatı içinde stresten kaçmak mümkün değil. Fakat iyi haber: Bu stresle baş etmenizi sağlayacak, ofis yaşamı sınırları dahilinde stres kurbanı olmanızı önleyecek yollar da var. Stresin sizi değil, sizin stresi yönetmenize ve lehinize çevirmenize yarayacak bazı ipuçlarını aşağıda bulabilirsiniz.
Stres, baskı altında olduğumuzu düşündüğümüz durumlara karşı oluşan doğal bir tepkidir. Ve kontrol altında tutulduğunda, stresten faydalanabilirsiniz. Çalışma hayatında stres, daha iyisini başarabilmeniz için tetikleyici bir unsur olabilir. Bir işi teslim tarihinden önce tamamlamak, son projenizi bir öncekinden daha iyi hazırlamak veya hak ettiğinizi bildiğiniz terfiyi almak kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Stres, ofis yaşamı ile iç içe geçmiş ise, stresin yönünü değiştirmek lehinize olacaktır.
Eğer günde 8 saat çalışıyorsanız, gün içerisinde zaman zaman mola vermeniz gerekir. Bu da demek oluyor ki, öğle yemeği vakti geldiğinde masanızdan uzaklaşın ve yemek yerken çalışmayın. Ya da kafeteryaya gidip bir şeyler için ve o 5 dakikalık zaman diliminde kafanızda iş olmasın. Sizi stresten uzaklaştıracak küçük bir iş bulun veya en azından masanızdan kalkıp şöyle bir yürüyün.
Eğer işini bitirmeden veya bir şeylerle uğraşmadan duramayan biriyseniz, mola vermek diğerleri için olduğundan daha zor olabilir sizin için. Bu durumda, işle alakalı olmayan ufak tefek şeylerle uğraşmak hem sizi işin stresinden uzaklaştıracaktır, hem de zamanınızı boşa harcadığınızı düşündürmeyecektir. Örneğin her gün bir origami yapabilirsiniz. 5 dakikada tamamlayabileceğiniz kolay figürler var; bir yandan mola verecek, diğer yandan üretkenliğinizi korumuş olacaksınız.
İş hayatı söz konusu olduğunda, zaman yönetimi çok önemlidir. İşinizi nasıl organize edeceğiniz tamamen sizin kişisel tercihinize bağlıdır fakat günlük, haftalık ve aylık yapılacaklar listesi ve öncelikleri belirleme yöntemleri ile ‘etkili zaman yönetimi’, işinizde ciddi anlamda kolaylık sağlayacaktır. Hangi sorumlulukların daha öncelikli olduğunu ve hangi işlerin bir sonraki günü bekleyebileceğini belirleyin ve stresten buhran geçirtmeyen bir ofis yaşamı size kapılarını aralasın.
Günlük egzersizlerin ne denli faydalı olduğunu hepimiz biliyoruz. Egzersizin faydalarından biri de stresi azaltmasıdır. Gün boyunca masa başında bilgisayarınıza kilitlenip kaldıysanız, öğle aranızın bir kısmını dışarıda yürüyüş yapmak için kullanabilirsiniz. Egzersiz yapıyor olmanın yanı sıra gün ışığının ve temiz havanın da sayısız nimetlerinden faydalanmış olursunuz. İşten sonra bir yoga dersine katılmak veya spor salonuna gitmek de günlük stres seviyenizi kontrol edebilmenize yardımcı olacak ve çalışma hayatında stres sizin icin bir kabus olmaktan çıkacaktır.
Bir çok araştırma gösteriyor ki iş yerinde arkadaş edinmek sizin için iyi bir şey. Aynı ofisi paylaştığınız arkadaşlarınız olması demek, zor zamanlarda yetişen destekleri sayesinde daha az stresli bir ofis yaşamı demek. Ayrıca mola vakitlerinizde de iş arkadaşlarınız ile iki lafın belini kırabilir, iş stresinden biraz da olsun uzaklaşabilirsiniz.
Kabul; bazen o kadar stresli oluyoruz ki abur cubur tıkınmak, o an için yapabileceğimiz en ideal şeymiş gibi gözükebiliyor. Çekmecesinde bisküvi, gofret, çikolata stoğu tutanların sayısı hiç de az değil. Fakat bu abur cubur faslının suçluluk duygusuyla sonlandığını da biliyoruz. Çekmecenizi daha sağlıklı atıştırmalıklarla doldurabilirsiniz. Su, meyve ve kuruyemiş gibi yiyeceklerle, suçluluk duygusuna kapılmaksızın savaşabilirsiniz stresle. Tabii ki arada sırada o çok sevdiğiniz kurabiyelerle bir kaçamak yapabilirsiniz.
Gerçekten çok fazla stres altında olduğunuzda, kendinize işinizle ilgili keyif aldığınız şeyleri hatırlatın. Elinizdeki işi tamamladığınızda ya da hedefinize ulaştığınızda kendinizi ödüllendirebilirsiniz. Pozitif noktalara odaklanmak stresle başa çıkmanızda yardımcı olacaktır.
Yaşantımızın büyük bölümünü iş hayatı oluşturuyor ve çalışma hayatında stres gün içersinde sıklıkla deneyimlediğimiz bir durum. Bazı anlar içimizi dökecek birine ihtiyacımız olabiliyor fakat o kişiyi her zaman bulmak da mümkün değil. Böyle zamanlarda bir stres günlüğü tutmanız, tahmin ettiğinizden daha fazla işinize yarayabilir. Bir kere, drama yaratmadan içinizdekini dışa aktarmış olursunuz. Buna ilaveten, stresinizi nelerin tetiklediğini de zamanla keşfetmeye başlar ve o tetikleyicilere karşı kendinizi korumayı öğrenebilirsiniz. Ofis yaşamı stres mayınlarıyla dolu; onların yerlerini bilmek kontrolün sizde olduğunu gösterir.
Bazı günler işlerin yetişmeyeceğini hissederek işinizi eve götürmek isteyebilir ve böylece hafta bitene kadar her şeyi zamanında yetiştireceğinizi düşünebilirsiniz. Bu düşünceden uzaklaşın. Yetiştirilmesi gereken işler olması iş hayatının bir parçasıdır fakat iş ile evi birbirinden ayırmanız gerek. Evdeyken işle ilgili teknoloji kullanımınızı sınırlandırın. İş telefonunuzu uzak bir yere koyun ve e-postalarınızı kontrol etmeyin. Evdeki zamanınızı rahatlayıp şarj olmak için kullanın. Çalışma hayatında stres ile baş etmenin belki de en etkin yolu budur.
Sayfa içeriği bilgilendirme amaçlıdır. İlk adım olarak aile hekiminize danışabilirsiniz.